KA-TOTH Yaşamın anahtarı.....
İnsan kendini yanlızca insanda tanır...! GOETHE  
  Ana Sayfa
  =>Vizyonumuz
  =>Misyonumuz
  KA-TOTHçular(GİRİŞ)
  KA-TOTHçular(KAYIT)
  Ziyaretçi defteri
  SİTE NEVİGASYONU
  Saklı Gerçek Kalmasın(İletişim)
  Site Reytingi
  PANO
  KATALİZÖR
  Kendimize Olan İzimize Doğru...
  Hayatın İçinden İnsan Portreleri
  Burayı Kesinlikle Tıklamayınız...!(Gazete ABONE)
  Burayı Kesinlikle Tıklamayınız...!(Gazete)
  Burayı Kesinlikle Tıklamayınız...!(Haberler)
  İnsan Dökümü(Haberler)
  Anketler
  Paradikma
  Oda Tv
Burayı Kesinlikle Tıklamayınız...!(Haberler)
Bir kör bir köre yol gösterirse ikiside çukura yuvarlanır... MATTHEW HENRY Bir sofist olan Protagoras, “İnsan her şeyin ölçüsüdür” diyerek, doğruluğun insanlara göre değiştiğini ileri sürmüştür.Ki insanlık tarihini incelediğimizde Tanrının koyduğu bir ölçüyü ayarlayamayan Havva ile Ademin sonuç olarak kendilerini ölçüyü ayarlayıcı konumda bulmalarıyla hayat yoluna başlanmıştır.Elbette ölçü olan insandır.Yaşanılan dönemin şartları(sosyal hayat,kültürel hayat,siyasal durumlar dini inanç vs,) ve buna paralel olarak zihniyet ölçünün unsuru konumundadır.Rasyonalizme göreyse doğru bilginin olanaklı olduğu ve doğru bilginin ölçütünün tek kaynağının akıl olduğu vurgulanır.Bu doğrultuda rasyonalist filazoftlardan Sokrates: Aklın, değişmez ve gerçek varlığın bilgisine doğuştan sahip olduğunu, Platon: Zorunlu, kesin, genel geçer bilginin var olduğunu, bu bilgilerin de ideaların bilgisi olduğunu,Aristoteles: Bilgi edinme yetisinin akıl olduğunu. Ancak akıl bilgiyi taşıyan değil, üreten bir yeti olduğunu,Hegel:Doğru bilgiye hiçbir deneye başvurmadan, yalnızca düşüncenin sınırları içinde kalınarak ulaşılabileceğini ileri sürer. KA-TOTH der ki insan yaşadığı çağın koşullarındaki ölçüyü karşısındaki insandan insana değişen ölçünün bilgisine varamayarak akıl yolu ile diğerine kıyasla edindiğin doğru bilginin gereği gibi davranmaz isen ölçüsüz kalmış olursun. İşte hayat ritüelinin bireylerde disosyatif haline getirtilen meblalarını bu zihniyetle incelemek yaşamın sistemini değiştirmeyecek olsa bile Kendimize Olan İzimizi Kaybetmememize olanak sağlayacaktır.Günümüz yaşamında akıl almayacak kaosları görmezden gelerek örselenmek yerine insanları tanıyarak değer yargılarımızı ortaya koymak sağlam bir duruş oluşturmamız demektir.
4.5 Yılda Satılan Türk Şirketleri...
Anonim tarih 14.08.2011, 14:43 (UTC)
 Türk Telekom, Arap'ın.
Telsim İngiliz

Kuşadası Limanı İsrailli'nin.

İzmir Limanı Hong Konglu'nun.. .

Araç muayene işi Alman'ın.

Başak Sigorta Fransız'ın.

Adabank Kuveytli'nin.

İETT Garajı Dubaili'nin.

Avea Lübnanlı'nın.

Petkim? Ermeni'nin. (Kazak'a sattık, dediler. Kazağı bi çıkardık.. Ermeni...)

Rakı , Amerikalı'nın.

Finansbank Yunanlı'nın...

Oyakbank Hollandalı'nın.

Denizbank Belçikalı'nın.

Türkiye Finans Kuveytli'nin.

TEB Fransız'ın.

Cbank İsrailli'nin.

MNG Bank Lübnanlı'nın.

Alternatif Bank Yunanlı'nın.

Dışbank Hollandalı'nın.

Şekerbank Kazak'ın.

Yapı Kredi'nin yarısı İtalyan'ın.

Turkcell'in yarısı Finli'nin Rus'un.

Beymen'in yarısı Amerikalı'nın.

Enerjisa'nın yarısı Avusturyalı'nı n.

Garanti'nin yarısı Amerikalı'nın.

Eczacıbaşı İlaç, Çek'in.

İzocam, Fransız'ın.

TGRT(Fox) Amerikalı'nın.

Demirdöküm Alman'ın.

Döktaş Fransız'ın.

Süper FM Kanadalı'nın.

Hepsi Türktü.
Sadece 4.5 yıl önce.
umut0666 çevrimdışı
 

Kuleli Askeri Lisesi otele mi dönüşecek?
Vatan tarih 14.08.2011, 14:40 (UTC)
 

Maliye Bakanlığı, Hazine arazilerini imar planı yaptırarak, otel, iş merkezi veya toplu konut alanı olarak satmaya hazırlanıyor.

Teşkilat Kanunu’nda değişiklik yapan ve Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı kurulmasına imkan veren kararnamenin içinde dikkatlerden kaçak bir madde yer aldı.

Bu maddeye göre Maliye Bakanlığı Hazine arazileri üzerinde imar yetkisi aldı. Maliye devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazları farklı projeler için değerlendirebilecek. Plan değişikliklerini belediyeler 3 ay içinde onaylamazsa planlar Milli Emlak tarafından re’sen onaylanacak.

Bir Maliye yetkilisi değişikliğin nedenini şöyle izah etti:

Bugün İstanbul’da Boğaz’a nazır bir çok kamu binası bulunuyor. Kamu kuruluşları, bu binalar yerine yine kent içinde farklı bir bölgede de faaliyetini sürdürebilir. Boğaz’a nazır kamu binalarının bulunduğu alanların bir bölümü, imar planı değişiklikleriyle otel alanına dönüştürülebilir. Bu şekilde satışa çıkarılabilir. Araziler çok daha yüksek bedelle ekonomiye kazandırılabilir.

Maliye Bakanlığı, Hazine arazilerini imar planı yaptırarak, otel, iş merkezi veya toplu konut alanı olarak satmaya hazırlanıyor.

Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı’nın kurulmasını öngören teşkilat kanununda değişiklik yapan Maliye Bakanlığı Teşkilatı Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Hazine arazileri üzerinde Bakanlar Kurulunun belirlediği projeler için imar yetkisi aldı.

İlgili düzenlemeye göre, Maliye Bakanlığı, Bakanlar Kurulu’nca uygulama usul ve esasları belirlenen projeler kapsamında, Hazine’nin özel mülkiyetinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan taşınmazların imar planlarını, çevre imar bütünlüğünü bozmayacak şekilde yapabilecek, yaptırabilecek, tadil edebilecek ve imar uygulamasını gerçekleştirebilecek.

Bu planlar, büyükşehir belediye sınırları içerisinde kalan alanlar için büyükşehir belediye meclisi tarafından, il ve ilçe belediye sınırları ile mücavir alan içindeki sahalar için ilgili belediye meclisleri tarafından, beldelerde ve diğer yerlerde ise ilgili valilik tarafından planların intikal ettiği tarihten itibaren 3 ay içinde aynen veya değiştirilerek onaylanacak.

Belediyeler ve valiliklerin 3 ay içinde onaylamadığı planlar ise Milli Emlak Genel Müdürlüğü’nce re’sen onaylanacak. İlgili belediye ve valilikler de, bu arsa ve arazilerin imar fonksiyonlarını 5 yıl süreyle değiştiremeyecek.

Maliye Bakanlığı, bu yetki çerçevesinde İstanbul, Ankara, İzmir, Antalya gibi iller başta olmak üzere kent merkezlerindeki Hazine’ye ait arsa ve arazilerin değerini imar planı yaptırarak artıracak. Hazine taşınmazları imar planlı olarak daha yüksek bedellerle satışa sunulacak.

Aynı şekilde şehir merkezlerinde üzerlerinde kamu binalarının bulunduğu bazı alanlar da, yine imar planı değişikliği ile konumlarına göre önce otel alanı, iş merkezi ya da toplu konut alanına dönüştürülebilecek. Daha sonra da ihaleye çıkarılarak satılacak.

Alınan yetki çerçevesinde Maliye Bakanlığı, büyük şehirlerde rantı yüksek Hazine arazilerini Toplu Konut İdaresi’ne vermek yerine, imar planını yaparak veya yaptırarak, daha yüksek bedelle ekonomiye kazandıracak.

Devletin 119 bin binası var, Kuleli Lisesi bile taşınabilir

Maliye Bakanlığı Milli Emlak Genel Müdürlüğü verilerine göre, 10 Ağustos itibarıyla devletin hüküm ve tasarrufu altında 118 bin 892 bina, 404 bin 709 arsa, 827 bin 457 arazi bulunuyor. Maliye Bakanlığı aldığı yetki çerçevesinde Çengelköy’deki Kuleli Askeri Lisesi’ni başka yere taşıyıp binayı da otele dönüştürebilecek.

Uygulama planını TOKİ eski Başkanı Bayraktar yapacak

Maliye Bakanlığı’nın, yeni düzenleme kapsamındaki uygulama planı yapma yetkisinin bu alandaki donanım ve tecrübesi nedeniyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na bırakılması düşünülüyor.

Bu düşünce hayata geçirildiğinde, Maliye Bakanlığı, Kanun Hükmünde Kararnameye uygun şekilde Hazine’ye ait arsa ve araziler üzerinde projeler üreterek, yeni konsepti belirleyecek.

Çevre ve Şehircilik Bakanlığı da, bu konsepte uygun uygulama planı hazırlayacak. Arsa ve arazi daha sonra da satışa çıkarılacak.

Boş yere atıl duracağına ekonomiye kazandırılır

Maliye Bakanlığı’ndan bir üst düzey yetkili, büyük şehirlerde Hazine’ye ait binlerce bina, arsa ve arazi bulunduğuna dikkati çekerek kararnamenin amacını şöyle değerlendirdi:

“Bunların önemli sayılacak bir bölümü de, kent merkezlerinde yer alıyor. Bugün İstanbul’da Boğaz’a nazır bir çok kamu binası bulunuyor. Kamu kuruluşları, bu binalar yerine yine kent içinde farklı bir bölgede de faaliyetini sürdürebilir. İstanbul’da örneğin sürekli olarak otel ihtiyacı olduğu dile getiriliyor. Boğaz’a nazır kamu binalarının bulunduğu alanların bir bölümü, imar planı değişiklikleriyle otel alanına dönüştürülebilir. Bu şekilde satışa çıkarılabilir. Mevcut binalar, çevredeki dokuyu bozmayacak şekilde restore edilerek ya da duruma göre yenilenerek otel haline getirilebilir. Hazine de, bu şekilde hüküm ve tasarrufu altındaki bu arazileri çok daha yüksek bedelle ekonomiye kazandırabilir. Aynı şekilde kent merkezlerinde veya kent girişlerinde devlete ait çok sayıda boş arazi var. Bunlar da imar planlarıyla ticaret merkezi, alışveriş merkezi ya da toplu konut alanı olarak yeniden düzenlenir. Bu yerler de, atıl duracağına ekonomiye kazandırılmış olur. Bu yetki ile kentsel dönüşümler gerçekleştirilebilir. İmar planı yetkisiyle bunları yapmak istiyoruz.”
 

Şortlu eylem!
DHA tarih 14.08.2011, 14:31 (UTC)
 KADIKÖY’de toplanan bir grup kadın, Beşiktaş Jimnastik Kulübü (BJK) kadın voleybol takımı oyuncusu ve Haliç Üniversitesi Spor Akademisi Spor Yöneticiliği ikinci sınıf öğrencisi Nurcan İbrahimoğlu’na (19) destek vermek için basın açıklaması düzenledi.

Şort giymiş bir grup kadın Kabataş – Beşiktaş – Adalar Vapur İskelesi’nin önünde bugün 14.30 sıralarında toplandı. Türkiye 2’inci ligi takımlarından Işıkspor oyuncusu Başak Koç, grup adına kısa bir açıklama yaptı.

Geçtiğimiz 28 Temmuz’da Bahçeköy’de bir belediye otobüsünde yaşandığı iddia edilen olayın acı verici olduğunu kaydeden Koç, “Bir sporcu, bir voleybolcu maalesef böyle bir olaya maruz kaldı. Bizler sürekli antrenman ve maç trafiği yaşıyoruz. Biz sporcular gibi vatandaşlarımız da bir yerden bir yere giderken şort giyebilmelidir” diye konuştu.

Yaşanan şiddetin toplumun her katmanını sardığını hatırlatan Koç, bize benzemeyeni şiddetle yola getirmeye çalışmak bir çıkmaz yoldur. Ramazan davulcusunu dövmeli miyiz? gibi bir soru işareti uyanıyor kafamızda” dedi.

Sosyal paylaşım ağında olayı protesto etmek için forum açtıklarını vurgulayan Koç, “Beklediğimiz desteği bulamamaktan üzüntülüyüm. Ben burada diğer sporcu arkadaşlarımı da görmek isterdim” diye konuştu.


“BEŞİKTAŞ İZİN VERMEDİ”

Açıklamaya dayak yediği öne sürülen Nurcan İbrahimoğlu’nun da katılacağını söyleyen Başak Koç, “Beşiktaş Jimnastik Kulübü, oyuncularının böyle bir organizasyona katılmasını istemediğini açıkladı. Bu nedenle Nurcan yanımızda yer almadı” dedi. Dünya Şampiyonası’na hazırlanan Türkiye Bayan Voleybol Milli Takımı’nın desteğini her zaman arkalarında hissettiklerini anlatan Koç, sözlerine şöyle devam etti:

“Şort giydiği için şiddete maruz kalan bir sporcu ve patlayan bir dudak var. Toplumun duyarlı tüm kesimlerini ayrıştırmalara karşı dayanışmaya çağırıyorum.”


BEŞİKTAŞ’A GEÇTİLER

Açıklamanın ardından grup vapura binerek Beşiktaş’a geçti. Beşiktaş'ta otobüs durağına giden 10 kişilik protestocu ekip daha sonra 4. Levent'e giden bir otobüse bindi.
 

30 Euroya günlük ofis
Vatan tarih 13.08.2011, 16:09 (UTC)
 
Maslak’ta yer alan 26 katlı Windowist Tower’daki 183 ofis, günlüğü 30 euro karşılığında aylık ve yıllık olarak kiralanmaya başladı. Resepsiyondan kişisel asistana, ofis ve toplantı odalarından, catering ve concierge’a tüm hizmetleri tek bir noktada sunan ilk ‘hazır ofis’ projesi olan Windowist Tower’da içeride 30 dakika kalınan ve her şeyin buzdan yapıldığı bir bar da açılması planlanıyor.

Akdağ Turizm ve İnşaat, Maslak’ta metro çıkışında başlattığı “hazır ofis” konseptli projesi Windowist Tower’ı Temmuz sonunda tamamladı ve projede yer alan 183 ofisin pazarlama ve kiralama sürecini başlattı. Maslak’ta 4 yıl önce 26 katlı bir binayı satın alan, ardından akıllı ofis altyapısıyla Windowist Tower projesine dönüştüren şirket, 1’den 7 kişiliğe kadar farklı büyüklüklerde ofisleri günlüğü 30 eurodan, istenirse aylık ve yıllık olarak da kiralıyor. 26 kattan oluşan ve 16 katında hazır ofis hizmetlerinin verildiği Windowist Tower, resepsiyondan kişisel asistana, ofis ve toplantı odalarından, catering ve concierge’a tüm hizmetleri tek bir noktada veren ilk hazır ofis projesi olma özelliğiyle dikkat çekiyor. 30 euro karşılığında hem kiralanan hem de sekreterya ve güvenlik hizmetlerinin ücretsiz verildiği projede, kalan diğer hizmetler belirli ücretler karşılığında sağlanıyor.

İş adamlarının sadece bilgisayarlarını alarak Windowist Tower’a yerleşerek kalan tüm hizmetleri uzman kişilerden alacağını vurgulayan Windowist Tower Genel Müdürü Thomas Baertl, “Windowist Tower girişimciler, ülke dışındaki firmaların temsilcileri ile ofisi İstanbul dışında bulunan yerli ve yabancı iş adamlarına hitap ediyor. Proje ayrıca İstanbul dışında iş yaşamlarını sürdürenler için sanal ofis seçenekleri de sunuyor. Böylece İstanbul’da da adreslerinin olmasını tercih edenler için bir imkan yaratılmış oluyor” dedi. Projenin Maslak bölgesindeki tek yükseltilmiş heliport’una sahip olduğunu ifade eden Baertl, projede Icebarist by Icehotel adında buzdan bir bar da olacağını belirterek, “Yakın zamanda faaliyete geçecek buz bar için İsveç’teki Ice Hotel’in yatırımcısından distribütörlük aldık. İçeride 30 dakika kalınan ve her şeyin buzdan yapıldığı bar, Türkiye’de de bir ilk olacak” dedi.

Ümraniye’ye de açılacak

Marmara Bölgesi’nde 2 otel yatırımı da bulunan Akdağ Turizm’in Windowist Tower projesini 2012 yılının ilk çeyreğinde Ümraniye’de de başlatmayı planladığını söyleyen Baertl, “Amacımız hazır ofis konseptiyle dünya markası oluşturmak. Newyork, Londra ve Dubai’de de bu projeyi inşa etmeyi istiyoruz. Projeleri 5 yıl içinde tamamlamayı hedefliyoruz” diye konuştu.

Her katta resepsiyon ve kişisel asistan, tam donanımlı mutfak, çok fonksiyonlu, yazıcı ve çeşitli ofis malzemeleri ile donatılmış Xerox Odası ve 8-10 kişi kapasiteli 15 adet toplantı salonlarının yer aldığı binada Wi-Fi telefon, kablosuz internet, düşük maliyetli telefon görüşmeleri için VOIP telefon sistemi, 200 kişiye kadar misafir ağırlanabilen konferans katı var.

İlk kez engelliye özel ofis katı ve giriş sistemi kuruldu

Tamamen engelli misafir ve müşterilere uygun bir altyapıyla donatılan Windowist Tower’da bu kapsamda ergonomik mobilyalar ve tam otomatik kapılar kullanıldı. Mimar Hakan Kıran’ın tasarımıyla gerçekleştirilen Windowist Tower Metro çıkış yapısında ve parkında engelliler için İstanbul’da ilk kez yapılan düzenlemenin aynısı Windowist Tower binasında da uygulandı. Bu düzenleme ile metro çıkışında ve Windowist Tower binasının girişinde engelliler için Türkiye’de ilk kez özel bir lift sistemi kuruldu. Metroyu kullanan engelliler, bu lift sistemi ile diğer yolcularının çıkış yaptığı yerden, ister tekerlekli sandalye, ister ayakta tutunarak inip çıkabililiyor. Böylece Windowist Tower ulaşan engelli misafir ve müşteriler, yine özel bir lift sistemi ile binaya rahatça giriş yapabiliyor.

Anlaşmalı otellerden özel indirim imkanı sunulacak

WIndowIst Tower’da 64 adet yönetici bölümü ayrı 5 ila 7 kişilik ofis, 23 adet 5 kişilik ofis,79 adet 2 ila 3 kişilik ofis, 16 adet tek kişilik ofis bulunuyor. Metro yapısından binaya direkt çıkış bulunan projeden Taksim’e 15 dakikada, Levent’e 5 dakika da ulaşım sağlanıyor. Proje bünyesinde Gezi İstanbul ve Hacı Salih de yer alırken işadamlarına anlaşmalı otellerde indirim alma imkanı da sunulacak.

ParkONE’a ‘Avrupa Gayrimenkul’ Ödülü

Mitaş Gayrimenkul tarafından Uskumruköy’de inşa edilen ParkONE projesi, 2011 Avrupa Gayrimenkul Ödülleri multiple residential (çoklu konut) mimarisi kategorisinde ödüle layık görüldü. Space Architects&Designers’ın tasarladığı projenin Satış Koordinatörü Vivian Levi, 12 dönümü yeşil alan ve sosyal tesislere ayrılmış 30 dönümlük arazi üzerine inşa edilen ParkONE’da konut mimarisinin yanı sıra peyzaja da büyük önem verdiklerini söyledi. Levi, “İlk etabı 41 üniteden oluşan projede her konutun kendine ait bahçesi veya yüzme havuzu var” dedi.

Kelebekler Vadisi’nde ‘teslim’ kampanyası

Mimart Yapı’nın Kelebekler Vadisi Bahçeşehir projesinde satışı süren az sayıdaki villa için yüzde 15 indirim ve yüzde 9 peşinat kampanyası başlattı. Bu ay oturma imkanı veren projede 324 m2 ikiz villalar 750 bin TL, 324 m2 müstakil villalar 850 bin TL ve 371 m2 müstakil villalar ise 1 milyon 150 bin TL’den başlayan fiyatlarla satılıyor. Yüksek bloklardan ve şehir kalabalığından sıkılanlara hitap eden proje, Ispartakule gişelerine 8 dakika mesafede yer alıyor. 166 konuttan oluşan projede açık yüzme havuzları, tenis kortu, mini futbol sahası, basketbol-voleybol sahası, yürüyüş ve dinlenme alanları, fitness salonu, çocuk oyun alanları ve çocuk yüzme havuzları var. Deprem güvenliği için radye temel uygulanan projede, aile güvenliğiniz için güvenlik duvarları, 24 saat kontrollü tek giriş-çıkış noktası, güvenlik personeli ve güvenlik otomosyon sistemleri gibi tüm detaylar düşünülmüş. Hem araç güvenliği, hem de çocukların site içinde güvenle hareket etmeleri için villalara ait 2’şer adet, dairelere ait 1’er adet otopark imkânı ve misafir araçlar için ek otopark imkanı bulunuyor.
 

Can Yücelin tohum bankası vasiyeti gerçek oldu
DHA tarih 13.08.2011, 16:07 (UTC)
 DATÇA - Türk Edebiyatı’nın usta şairlerinden Can Yücel’in 12 inci ölüm yıldönümünde eşi Güler Yücel, şairin vasiyeti olan ’Tohum Bankası’ projesini hayata geçirmek üzere harekete geçti.

Hayatının son yıllarını geçirdiği Muğla’nın Datça ilçesi, Eski Datça Mahallesi’ndeki evinde, her yıl 12 Ağustos’ta çeşitli etkinliklerle anılan usta şairin bu yılki ölüm yıldönümü, ailesi tarafından, vasiyeti olan ’Tohum Bankası’ projesine ithaf edilecek.

Can Yücel’in eşi Güler Yücel, yaklaşan 12 Ağustos anma törenleri öncesi yaptığı açıklamada, usta şairin hayatta iken kendisine üç vasiyeti olduğunu belirterek şunları söyledi:

"İlki, öldüğünde Datça’ya gömülmesi idi. Bu gerçekleşti. Şimdi, Onun dediği gibi ’Şu deniz gören mezarlığın orada’ bulunan kabrinde yatıyor. İkinci vasiyeti ise adının ’Karhaneye’ verilmemesi idi. Aklı evvel bir galerici adını resim galerisine vermek istemişti. Şiddetle karşı çıkmış, ’Karhaneye adımı vermeyin’ diye vasiyet etmişti. Gözünü para hırsı bürümüş ticari istismarcılara adının kullanılmasına hiç bir zaman izin vermedik. Bundan sonra da vermeyeceğiz."

‘SON VASİYETİ ’TOHUM BANKASI’
Eşinin ölümünden önceki son vasiyetinin ise ’Tohum Bankası’ olduğunu anlatan Güler Yücel şu bilgileri verdi:

" Türkiye’nin kendi tohumlarının korunduğu, gelecek nesillere aktırılabileceği bir tohum bankası projesinin kurulmasını çok isterdi. Bugüne kadar bu vasiyeti gerçek olmadı. Türkiye’nin ilk yavaş kenti Seferihisar’da katıldığım bir tohum takasında bu vasiyeti gerçekleştirmek üzere girişim başlattım. Seferihisar Belediye Başkanı Tunç Soyer de bu projeye olumlu yaklaştı. Bu yıl 12 Ağustos’ta yapılacak olan anma törenlerinin, tohum bankası projesi konusuna ayrılmasına karar verdik. Çok geniş katılımlı bilimsel bir toplantı olmasını arzuluyoruz. Türkiye’nin tohum konusunda önemli bilim adamlarından biri olan, Ege Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarım Ekonomisi Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Tayfun Özkaya, o gün tohum bankası ile ilgili konferans verecek."

CAN YÜCEL’SİZ 12 YIL
Her anma yıldönümünde olduğu gibi bu yılda eşine mektup yazarak geleneği bozmayan Güler Yücel, Can’sız geçen 12 yılını anlattığı satırlarında şu görüşlere yer verdi:

"Güç geliyor, zor geliyor kırk yılı aşmış bir yaşanmışlık hakkında bir şeyler anlatmam. Tenimin sıyrıldığını hissediyorum. Zaten yaşam kendi başına bir yumak. İpin ucunu kaçırmamak için öyle bir dolanıyorsun ki yaşamın alıp götürüyor, savuruyor, dolanıyor. Sen de ipin ucunu tutmak için çabalayıp duruyorsun. ’Yaşam’ dediğimiz bu yumağı çözmesi zor. Zira sıradan bir yaşam değildi benimki. Tuhaf bir adamdı, tuhaf bir rastlantıydı karşılaşmamız, yaşamımız. Hiçbir şey sıradan değildi. Acayip gelebilir bazılarına ama bana göre çok anlamlı bir yaşamdı.

‘BİR DOĞA OLAYIYDI CAN’
Onun için olsa gerek, eskiden bana ’Can’la nasıl yaşıyorsun?’ diye sorarlardı. Benden nasıl bir cevap beklediklerini çok iyi tahmin ettiğim için bu tür soruları cevaplamaz, gözlerimi ufka daldırıp boş boş bakardım onlara. Şimdilerde ’nasıl bir şey onsuz yaşamak?’ diye soruyorlar. Yine cevap vermemeyi yeğliyorum.

Kolay mı bir doğa olayını anlatmak. Yağmurun damlalarını, toprağın kokusunu, meltemin esintisini, bir hortumun anaforunu, incir sıcağının yakıcılığını veya ayazın donduruculuğunu anlatmak ne kadar zorsa, Can’ı anlatmak da o denli zordur. Bir doğa olayıydı Can. Bütün duyuları ayakta, duygularıyla yaşar ve bir o kadar akıllı, coşkulu, heleCANlı, keyifli, sarsıcı bir yaşam. Bir o kadar da eğlenceli... İnandığını sonuna kadar savunur. Ve o kadar da doğru. Ve korkusuz.

‘ÖDLEK DEĞİLDİ’
Zaten yaşamında gıllıgışlı insanlar yanına yanaşamazdı. İnsanların ne menem olduklarını sezer, sezdiğini de onların yüzüne usturupluca söylerdi. Kimsenin arkasından konuşmaz, söyleyecek sözü varsa yüzüne söyler -hele kimi şairler gibi- öldükten sonra arkasından konuşmazdı. Ödlek değildi yani.

‘DÜŞÜNDÜĞÜNÜZÜ YÜKSEK SESLE SÖYLEYİN’
Son zamanlarda onu gerçekte hiç tanımayan insanlar, birilerine söylemeye cesaret edemedikleri şeyleri Can’a mal ederek söylüyorlar. Bugünlerde bazı insanların böyle bir cesarete ihtiyaçları olsa gerek! Hala hiç tanımadığım insanların bana telefon açıp ’bu durum karşısında Can Bey ne düşünürdü?’ diye sordukları oluyor. Ben de onlara ’ya siz ne düşünüyorsunuz?’ diye soruyorum, ’siz de düşündüğünüzü yüksek sesle söyleyin’ diyorum. ’Can ile aranızdaki fark bu.’ Çok ufak bir farkmış gibi görünse de, aslında derin bir ayırım.
Son zamanlarda dikkatimi çeken bir diğer husus da şu: Hangi kesimden olursa olsun insanlar, her türlü herzeyi yedikten sonra bir şairin mısralarına sığınıyorlar kendilerini aklamak için. Kolaysa eğer, şairler gibi yaşayın. Korkusuz, akıllı, dolanbaçsız ve kıvırtmasız!"
 

Avusturalya'da İnanılmaz Olay
Haber 365 tarih 13.08.2011, 16:04 (UTC)
 Avustralya, Sydney kentinin en zengin mahallesinde yaşanan olaya kilitlenmiş durumda. Kentin en zengin mahallesindeki milyon dolarlık villasında gözlerini açan 18 yaşındaki genç bir kız, boynuna tasma bombası takıldığını fark etti. Bugün meydana gelen olay, sinemalarda büyük ilgi gören Testere serisini anımsattı. Yerel saatle 12.40’ta polisi arayan genç kız, “bir bomba tespit ettiğini” belirtti. Polis, genç kızın verdiği bilgiler doğrultusunda “boynuna bir bomba yerleştirilmiş olduğunu anladıklarını” açıkladı. Polis, bu durumun Avustralya’da daha önceden eşi benzeri rastlanmamış bir olay olduğuna dikkat çekti.
 

<- Geri  1  2  3  4  5  6  7  8  9 10Devam -> 
 
Hayat baştan sona doğru yaşanır fakat sondan başa doğru anlaşılır...! KİERKEGAARD  
 

Dünyadaki sorunların kaynağı nedir?
Değişim ihtiyacının farkına varılmaması
insanların hırsları
iyilerin zayıf kötülerin güçlü oluşu
insanların kurallara uymamaları
insanın doğası gereği

(Sonucu göster)


 
Kadraj  
  -http://www.adkf.org/
-http://www.ileri2000.org/

-http://mrspak.blogcu.com/che-guevara-nin-hayati-ve-siirleri/142630
-http://www.turk-che.org/

-http://www.facebook.com/nedim.senere.destek?ref=ts&sk=wall

-http://www.facebook.com/BEKIRCOSKUNveYAZILARI?v=info

-http://www.facebook.com/pages/Y%C4%B1lmaz-%C3%96zdil/129468367086218?sk=wall

-http://www.facebook.com/tsaylan

-http://www.odatv.com/

-http://www.facebook.com/odatv

-http://www.facebook.com/arenahaber

-http://www.starhaber.com.tr/
-www.okanbayulgenshow.tripod.com
-www.okanbayulgen.com

-http://www.yazaroku.com/yazar/bekir-coskun/463.aspx?
-http://www.facebook.com/BEKIRCOSKUNveYAZILARI

-www.mesutyar.com
-http://www.yazarx.com/YazarDetay.aspx?YazarID=2405

-www.metinuca.com.tr

-http://www.ider.org/index.php/letiim

-http://www.araguler.com.tr/

-http://www.belgeselfotograf.com/aid=23.phtml

-http://www.fotografya.gen.tr/issue-7/caral.html
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol