|
|
|
İnsan kendini yanlızca insanda tanır...! GOETHE |
|
|
|
|
|
|
|
Burayı Kesinlikle Tıklamayınız...!(Haberler) |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Bir kör bir köre yol gösterirse ikiside çukura yuvarlanır...
MATTHEW HENRY
Bir sofist olan Protagoras, “İnsan her şeyin ölçüsüdür” diyerek, doğruluğun insanlara göre değiştiğini ileri sürmüştür.Ki insanlık tarihini incelediğimizde Tanrının koyduğu bir ölçüyü ayarlayamayan Havva ile Ademin sonuç olarak kendilerini ölçüyü ayarlayıcı konumda bulmalarıyla hayat yoluna başlanmıştır.Elbette ölçü olan insandır.Yaşanılan dönemin şartları(sosyal hayat,kültürel hayat,siyasal durumlar dini inanç vs,) ve buna paralel olarak zihniyet ölçünün unsuru konumundadır.Rasyonalizme göreyse doğru bilginin olanaklı olduğu ve doğru bilginin ölçütünün tek kaynağının akıl olduğu vurgulanır.Bu doğrultuda rasyonalist filazoftlardan Sokrates: Aklın, değişmez ve gerçek varlığın bilgisine doğuştan sahip olduğunu, Platon: Zorunlu, kesin, genel geçer bilginin var olduğunu, bu bilgilerin de ideaların bilgisi olduğunu,Aristoteles: Bilgi edinme yetisinin akıl olduğunu. Ancak akıl bilgiyi taşıyan değil, üreten bir yeti olduğunu,Hegel:Doğru bilgiye hiçbir deneye başvurmadan, yalnızca düşüncenin sınırları içinde kalınarak ulaşılabileceğini ileri sürer. KA-TOTH der ki insan yaşadığı çağın koşullarındaki ölçüyü karşısındaki insandan insana değişen ölçünün bilgisine varamayarak akıl yolu ile diğerine kıyasla edindiğin doğru bilginin gereği gibi davranmaz isen ölçüsüz kalmış olursun.
İşte hayat ritüelinin bireylerde disosyatif haline getirtilen meblalarını bu zihniyetle incelemek yaşamın sistemini değiştirmeyecek olsa bile Kendimize Olan İzimizi Kaybetmememize olanak sağlayacaktır.Günümüz yaşamında akıl almayacak kaosları görmezden gelerek örselenmek yerine insanları tanıyarak değer yargılarımızı ortaya koymak sağlam bir duruş oluşturmamız demektir.
Her gün bir yeni felaket! Bilim adamlarından net mesaj; Buna alışın...
DHA tarih 15.01.2011, 13:41 (UTC) | | Brezilya’dan Avustralya’ya birçok ülkede ardı ardına felaketler yaşanıyor. Bilim adamları ise “Buna alışın” mesajı veriyor.
İngiliz yardım kuruluşu Oxfam’dan iklim değişikliği uzmanı John Margath, artık herkesin küresel ısınmanın olumsuz etkilerine alışması gerektiğini söyledi. Margath “İnsanlar küresel ısınmanın sadece daha yüksek sıcaklıklar anlamına geldiğini düşünüyor. Oysa küresel ısınma iklimin dengesinin bozulması anlamına geliyor. Değişin koşullar sel, kar, kuraklık felaketleriyle kendini gösteriyor” dedi. Bir Alman sigorta şirketinin istatistiklerine göre 2010 yılında yüzde 90’ı hava koşullarıyla bağlantılı olmak üzere yaklaşık 1000 doğal felaket meydana geldi. En son aralık ayında Avrupa ve ABD kara teslim olmuştu.
Brezilya’da ölü sayısı 500’ü geçti
Brezilya’nın doğusunu etkisi altına alan sel felaketi sonucu ölü sayısı artmaya devam ediyor. Ülkenin en büyük kentlerinden Rio de Janeiro ve çevre kasabalarında meydana gelen sel ve toprak kaymalarında ölü sayısı 506’ya yükseldi. Yetkililer bu sayının gittikçe artacağını, şimdiye kadar açıklanan ölü sayısının sadece kimlik tespiti yapılanlar arasından olduğunu belirtti. Kurtarma çalışmalarının kapanan yollar ve devam eden yağış yüzünden zorlukla ilerlediği ülkede yakınlarını arayanlar morglardaki cesetleri teşhis etmek için kuyruğa girdi. Brezilya Meteoroloji Kurumu, yağışların çarşambaya kadar devam edeceğini ve yeni toprak kaymaları riskine karşı halkın bölgeyi terk etmesi gerektiğini belirtiyor.
Sel Sri Lanka’yı da vurdu : 27 ölü
Güney Asya’nın ada ülkesi Sri Lanka’da yaşanan aşırı yağışlar sel ve toprak kaymalarına yol açarak 27 kişinin ölümüne neden oldu. Felaket Yönetim Merkezi ülkede 12 kişinin de kayıp olduğunu açıkladı. Sellerin yol açtığı maddi hasar 500 milyon dolar olarak belirlenirken 325 bin kişi felaket nedeniyle evlerinden oldu, 30 bin asker ve polis bölgede kurtarma çalışmalarına devam ediyor.
Grönland’da güneş iki gün erken doğdu
Atlantik okyanusunun kuzeyindeki buzullarla kaplı Grönland adasında bir buçuk aylık karanlığın ardından güneşin beklenenden iki gün erken doğması bilim insanlarını şaşırttı. Danimarka’nın özerk bölgesi olan adada bir buçuk aydır görünmeyen güneşin 13 Ocak günü doğması bekleniyordu. Ancak Grönland halkı 11 Ocak günü güneşli bir sabaha uyandı. Şimdi bilim insanları tarihte ilk kez yaşanan bu olayın nedenlerini araştırıyor. Küresel ısınma nedeniyle eriyen buzların seviyesinin alçalmasının bunun bir nedeni olabileceği kaydedildi. | | |
|
Takma bacaklı şampiyon
DHA tarih 12.01.2011, 15:49 (UTC) | | Cody'nin 20'den fazla takma bacağı ve bir altın madalya hedefi var.
Dokuz yaşındaki Cody McCasland’ın iki bacağı da doğuştan eksik. Ama her duruma uygun takma bacaklarıyla koşuyor, yüzüyor, futbol oynuyor. Hedefi paralimpik olimpiyatında yarışıp altın madalya almak. Kaval kemiği ve dizkapağı kemikleri olmadan dünyaya gelen Cody, tüm organları yerli yerinde birçok insandan çok daha aktif. Koşuyor, yüzüyor, futbol ve buz hokeyi başta olmak üzere çeşitli takım oyunları oynuyor ve ileride doktor olmak istiyor.
Cody’nin 38 yaşındaki annesi Tina McCasland, farklı durumlara uygun farklı takma bacaklar olduğunu anlatıyor. Haftada dört saat hastaneye gidip bacağıyla ilgili ölçümler yaptırması gereken küçük çocuğun en sevdiği spor, çünkü takma bacağa da ihtiyaç duymuyor.
Tina oğlunu 2012’de Londra’da yapılacak paralimpik oyunlarını izlemeye götürmeyi planlıyor. Cody’nin de yarışmak istediği etkinliğe... “Hayalim bir gün oradan altın madalya almak” diyen Cody’nin iki bacağının da olmamasının sebebi, nadir rastlanan omurilik hastalığı ‘sakral agenezi’. | | |
|
"Bana yardım yapılmayacağını sanarak ağladım. Yardım getiren öğretmenlere teşekkür ederim"
DHA tarih 12.01.2011, 15:41 (UTC) | | MUŞ'un Varto İlçesi'nde Bağiçi Köyü İlköğretim Okulu birinci sınıf öğrencisi 7 yaşındaki Nazlı Taş, İstanbul'daki bir anaokulunda görevli öğretmenlerin getirdiği yardımı alamayacağını düşününce gözyaşlarına boğuldu. Yardım paketi verilince ağlamaktan vazgeçen Taş, "Bana yardım yapılmayacağını sanarak ağladım. Yardım getiren öğretmenlere teşekkür ederim" dedi.
Bağiçi Köyü İlköğretim Okulu'na geçen hafta İstanbul'daki özel bir anaokulunun öğretmenleri, yardım paketleri getirdi. Öğretmenler, içerisinde kırtasiye malzemeleri, ayakkabı, giyecek ve oyuncakların bulunduğu yardım paketlerini birleştirilmiş iki sınıfta okuyan 50 öğrenciye dağıttı. Arkadaşlarının paketleri açtığını gören Nazlı Taş, yardım alamayacağını düşünerek ağlamaya başladı.
Babası çiftçilik yapan ve 7 kardeş olan Taş'ın yanına arkadaşları gelerek neden ağladığını sordu, fakat cevap alamadı. Bunun üzerine anaokulu öğretmeni Sema Sever, Nazlı'nın yanına giderek yardım paketini verdi. Taş, yardım paketinden çıkan bebeği görünce ağlamayı bıraktı. Hediye edilen kazağı da giyince sevinci ikiye katlanan Nazlı Taş, "Arkadaşlarıma yardım verildiğini görünce beni unuttuklarını sandım. Yardım yapılmayacağını düşünerek ağladım. Yardım getiren öğretmenlere teşekkür ederim" diye konuştu.
Anaokulu öğretmenlerinden Sema Sever, "Bağiçi'ndeki öğrencilere yardım ettiğimiz için çok mutluyuz. Yardımlarımız devam edecek" dedi. | | |
|
90 yaşındaki dede 'yama' ile hayata döndü
DHA tarih 12.01.2011, 15:38 (UTC) | |
8 çocuklu dede adeta yeniden doğdu
TEKİRDAĞ'ın Çorlu İlçesi'nde 8 çocuklu 90 yaşındaki Halil Aran, geçirdiği kalp krizi sonucu hastaneye kaldırıldı.
Kalbinde 4 damarın tıkalı olduğu belirlenen Aran, 4 saat süren ameliyatın ardından kalbine medikal kumaş ile yama yapılarak hayata döndürüldü.
Tekirdağ'ın Saray İlçesi'nde yaşayan ve 8 çocuğu olan 90 yaşındaki Halil Aran, geçen hafta Çarşamba akşamı evinde fenalaşınca yakınları tarafından Çerkezköy Devlet Hastanesi'ne kaldırıldı. Kalbinde 4 damarının tıkalı olduğu ve kalp krizi geçirdiği belirlenen Aran, ailesinin isteği ile Çorlu Özel Şifa Hastanesi'ne sevk edildi. Burada kontrolden muayene edilen Halil Aran'ın kalp damarlarından 4'ünün tıkalı olduğu ve hemen ameliyata alınması gerektiği belirlendi.
Hastanede ameliyata alınan 90 yaşındaki Halil Aran'a 4 saat süren operasyon sırasında kabinde oluşan balonlar temizlenerek medikal kumaş ile de yama yapıldı. Ameliyatın ardından sağlığına kavuşan Aran, 3 evlilik geçirdiğini ve yeniden evlenmek istediğini söyledi.
YENİDEN EVLENMEK İSTİYOR
Yaşamayı çok sevdiğini belirten Halil Aran şunları söyledi:
"Üç yıl önce doktora gittiğimde bana kalbimdeki damarların tıkalı olduğu ve bunun içinde ameliyat olmam gerektiğini söylediler. Bende o zaman 87 yaşında olduğum için korktum ameliyat olmadım. Ancak geçtiğimiz Çarşamba akşamı evde oturduğumuz sırada aniden rahatsızlanınca çocuklar beni önce Çerkezköy götürdüler. Burada benim kalp krizi geçirdiğimi söylemeleri üzerine daha sonra Çorlu'daki Şifa hastanesine getirdiler. Yapılan kontrolde dört damarımın tıkalı olduğu ve kalpte balonlaşmanın olması nedeniyle yama yapılması gerektiği, bunun içinde bu ameliyatın çok riskli olduğu söylendi. Ben yaşamayı çok seviyorum bunun içinde kabul ettim ve ameliyat yapıldı. Şimdiye kadar 3 evlilik geçirdim, yeniden evlenmek istiyorumö
"SAĞLIK DURUMU ÇOK İYİ"
Ameliyat ekibinin başındaki Op.Dr. Cenap Özkara ise hastanın ilk geldiğin yapılan ilk teşhiste kalbinde balonlaşmanın olduğunu ve dört damarının tıkalı olduğunu tespit ettiklerini belirtti. Hastanın kalbine özel medikal kumaş ile yama yapıldığını kaydeden Özkara "Hastamı geldiğinde yapılan ilk teşhisin ardından kendisine bu ameliyatın çok riskli olduğunu söyledik. Dört damarının tıkalı olması ile dört damarını değiştirdik, kalpteki balonlaşma kesilerek kalp küçültüldü ve o bölgeye insan vücudu ile bütünleşen bir kumaş ile yama yapıldı. Hastanın sağlık durumu gayet iyi | | |
|
Denetimli serbestliğin ihlali tutuklanmayı gerektirir...
DHA tarih 12.01.2011, 15:33 (UTC) | |
Hukukçular arasında Hizbullah tartışması
TUTUKLULUK süresini kısıltan CMK 102.maddenin yürürnlüğü girmesi ile adli kontrol sistemi kapsamında tahliye edilen 6 Hizbullahçı'nın Diyarbakır'da ikamet gösterdikleri yerlerde polise gidip imza vermemesi tartışması hukukçuları ikiye böldü.
Diyarbakır Brosu yönetim kurulu üyesi Cihan Aydın, denetimli serbestlik kapsamında imza vermeyen sanıklara ne yapılacağı konusunda bir düzenleme bulunmadığını ve Hizbullahçıların imza vermedikleri için tutuklanamayacağını belirtirken, Baro'nun bir diğer yöneticisi Serhat Eren ise, yasada boşyluk bulunmadığını CMK 112 maddesinde sanıkların imza vermediği gerekçesiyle mahkemelerce tutuklanabiliceğini söyledi.
Diyarbakır D tipi cezaevinden 3 Ocak'ta CMK 102. maddesinin yürürlüğe girmesi ile tahliye edilen 6 Hizbullah örgütü mensubunun ikamet adresi olarak gösterdikleri Diyarbakır'da 8 gündür polise gidip imza atmaları gerekirken gitmediklerinin ortaya çıkması denetimli serbestlik kronusunda yeni bir tartışma yarattı.
Bazı hukukçular imza vermeye gitmeyen sanıkların mahkeme kararı ile tutuklanabiliceğini açıklarken, bazı hukukçular ise, söz konusu sanıkların fazla tutukluluk nedeniyle tahliye edildiklerini bu nedenle tutuklanamayacakları yönünde görüş bildirdi. Diyarbakır Barosu yönetim kurulu üyesi Cihan Aydın, sanıkların imza vermediğinin ortaya çıktığını imza vermedikleri için ne yapılacağı konusunda bir muamma olduğunu belirterek, şeyle dedi:
"YASADA BOŞLUK VAR, SANIKLARDA BUNUN FARKINDA"
"Yasada bu konuda bir açıklık var. Sanıklar sanırım bunun bilincinde ve farkındalar bu nedenle imza meselesini ihmal ediyorlar. Yada gitmiyorlar. Yasa tutukluluk nedeniyle tahliye edilen kişilerin denetimli serbestlik hükümlerine uymamaları durumunda ne tür bir tedbirle karşılaşacağı konusunda yasada bir hüküm yok. Bu açık, bu konuda bir açık var. Yasa koyucu, denetimli serbestlik hükümlerine tabi tutulmalarını düşünerek CMK 109 maddesine bir fıkra eklemiş ancak, bu kişilere imza vermemeleri durumunda nasıl bir müeyide uygulanacağı konusunda bir hüküm yok. Sadece kabahatler kanununa göre emre itaatsizlik yada yetkili makamların emirlerine uymama olarak 100 liralık para cezası ön görülmüş. İkinci bir tedbir ön görülemiyor. Kanunda kimi hükümler var ama çok zorlama hükümler olur. Açık söylemek gerekirki ben kıyaslama yoluyla bu tür tedbirlerin uygulanmasını makul görmüyorum.
Bana göre sadece kabahatler kanununun 32 maddesi uyulanabalir. Meclis bu konuda yasal düzenleme yapmazsa bu kişilere başka bir türlü tedbir uygulanması söz konusu değildir. Bunlar gözaltına alınamaz, yasa açıktır. Bunlar yapılırsa hukukun dışına çıkmış olacaktır. Bir an önce yasal düzenleme yapılması gerekiyor. Bunları söylerken hiçbir koşulda 10 yıllık tutukluluk süresi suç ne olarsa olsun makul görmüyorum. Hem meclisin, Adalet bakanlığının kısmende yerel mahkemeler ve Yargıtay'ın sorumluluğu vardır. Çünkü meclis düzenleme yapmadı, yargı makamları ise kısa sürede istenirse bazı davaların bitirilebiliceğini örneklerle gösterdi. Peki neden bu davalar bu kadar uzun sürdü."
"YASAL BOŞLUK YOK, MAHKEME TUTUKLUMA KARARI VEREBİLİR"
Diyarbakır Barosu yöneticilerinden Serhat Eren ise, yasada boşluk bolunmadığını mahkemelerin imza vermeye gitmeyenler hakkında tutuklama kararı verebiliceğini ifade ederek, "Bu konuda hukukçular arasında farklı görüşler var. Ancak, ben açıksaça bir açık ve boşluğun olduğunu düşünmüyorum. Ceza Mahkemeleri konununun 109. maddesi 7. fıkrasında aynen şunu söylüyor. Yasada ön görülen tutukluluk süresi dolmuş kişiler hakkındada adli kontrol hükümlleri uyulanabilir diyor. Bu davada da adli kontrol kararı verilmiş. Karakola gidip imza atmak suretiyle. CMK 112. madde de adli kontrol hükümlerini bilerek ve isteyerek yerine getirmeyen kişiler hakkında da mahkemenin yeniden tutuklama kararı verilebeliceği belirtilmiş. Bu iki maddeyi bir arada değerlendirildiğinde ben yeniden mahkemenin tutuklama kararının vermesinde yasal bir engel ve boşluğun olduğuna inanmıyorum"diye konuştu. | | |
|
Etek boyu için yürüdüler
DHA tarih 12.01.2011, 15:28 (UTC) | | Sivil toplum kuruluşlarından kitlesel eylem
SAMSUN Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde görev yapan psikolog Zeynep Akyüz'ün etek boyunun kısa olması nedeniyle işten çıkarılmasına tepki gösteren 18 sivil toplum örgütü, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
Sosyal Hizmet İl Müdürlüğü'nde sözleşmeli kadrosunda psikolog olarak görev yapan Zeynep Akyüz, etek boyunun kısa olduğu gerekçesiyle İl Müdürü Vekili Adnan İpekdal tarafından odasına çağırılarak kıyafeti konusunda sözlü olarak uyarıldı.
Bir kaç gün sonra da kendisine yazılı uyarı gönderilen Akyüz, Havza İlçesi Aile Danışma Merkezi'ne görevlendirildi. Ancak, bu karara itiraz eden Akyüz konuyu valiliğe bildirmesinin ardından Havza İlçesi'nde görevlendirilmesi durdurularak, Valilik Çocuk Koruma Ofisinde görevlendirildi. Burada çalışmaya devam eden genç kadın, Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü tarafından 2011 yılı için yapılan hizmet alımı ihalesinde psikolog talebinde bulunulmadığı için sözleşmesi Ocak ayı itibariyle yenilenmedi ve görevine son verildi. Bunun üzerine harekete geçen 18 sivil toplum örgütü Akyüz'e destek vermek amacıyla Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü önünde eylem yaptı.
Yaklaşık 60 kişinin katıldığı ve ellerinde "Kadına karşı cinsiyet ayrımına ve her türlü şiddete hayır" yazılı pankart taşıyan kadınlar adına basın açıklaması yapan Cumhuriyet Kadınları Derneği Samsun Şube Başkanı Seda Çolakoğlu, "Yaptığımız araştırmalar sonucunda söz konusu olayda kadına yönelik şiddetin varlığı kadın istismarı, kadın ististamının azaltılması gibi nedenlerin mevcut olduğu saptanmıştır. Bu uygulama anayasa ilkelerine, BM İnsan Hakları sözleşmesine aykırıdır. Aile ve Kadından Sorumlu Devlet Bakanlığına bağlı olarak hizmet veren Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğü'nde böyle bir olayın meydana gelmesi onur kırıcıdır. Kamu yönetimi buyurucu değil, hakları saygılı ilişki anlayışı içinde olmadır. Bu nedenle uygulama kadına yönelik bir şiddettir. Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf ve Sosyal Hizmetler Çocuk Esirgeme Kurumu Genel Müdürü İsmail Barış'ı göreve, ileriyi ve aydınlanmayı hedef alması gereken kurum yöneticilerini ulusumuz adına makamlarında görev yaparken çağdaşlığa davet ediyoruz" dedi. Daha sonra alkışlayarak yapılan uygulamayı protesto eden grup olaysız bir şekilde dağıldı.
| | |
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
Hayat baştan sona doğru yaşanır fakat sondan başa doğru anlaşılır...! KİERKEGAARD |
|
|
|
|
|
|
|
Kadraj |
|
|
|
|
|
|
-http://www.adkf.org/
-http://www.ileri2000.org/
-http://mrspak.blogcu.com/che-guevara-nin-hayati-ve-siirleri/142630
-http://www.turk-che.org/
-http://www.facebook.com/nedim.senere.destek?ref=ts&sk=wall
-http://www.facebook.com/BEKIRCOSKUNveYAZILARI?v=info
-http://www.facebook.com/pages/Y%C4%B1lmaz-%C3%96zdil/129468367086218?sk=wall
-http://www.facebook.com/tsaylan
-http://www.odatv.com/
-http://www.facebook.com/odatv
-http://www.facebook.com/arenahaber
-http://www.starhaber.com.tr/
-www.okanbayulgenshow.tripod.com
-www.okanbayulgen.com
-http://www.yazaroku.com/yazar/bekir-coskun/463.aspx?
-http://www.facebook.com/BEKIRCOSKUNveYAZILARI
-www.mesutyar.com
-http://www.yazarx.com/YazarDetay.aspx?YazarID=2405
-www.metinuca.com.tr
-http://www.ider.org/index.php/letiim
-http://www.araguler.com.tr/
-http://www.belgeselfotograf.com/aid=23.phtml
-http://www.fotografya.gen.tr/issue-7/caral.html |
|
|
|
|